2 Mart 2014 Pazar

BEYNİMİZ TANIDIĞIMIZ YÜZLERİ NASIL AYIRT EDER?

Yüzlerce insanın içinde tanıdığınız kişiyi hemen ayırt edebilirsiniz, üstelik bu işlem sırasında hiç zorlanmazsınız ve herşey saniyeler içinde gerçekleşir.
Tanıdığınız insanların yüzlerinizi aklınıza getirin. Ne kadar çok çeşit ve ne kadar farklı özellikler var değil mi? Bu da yine anında gerçekleşir ve siz annenizi düşününce annenizin yüzü gözünüzün önüne gelir, hemen arkasından bir arkadaşınızı düşündüğünüzde yine aynı şekilde o kişinin göz rengi, yüzündeki detaylar hemen kafanızda oluşur. Bu birçok insan için alışılmış bir durum olabilir.

Peki yüz körlüğü hastalığını hiç duymuş muydunuz? Bu hastalıkta insanlar baktıkları kişinin yüzünü görürler fakat yüzün kime ait olduğunu bilemezler hatta öyle ki kendi yüzlerini bile tanıyamazlar. Prosopagnosia isimli bu hastalığa yakalanan kişilere bir örnek olan profesyonel bir fotoğrafçı kendisine gösterilen 4 resim karşısında hiçbir tepki vermiyor. Bu resimlerden bir tanesi annesine diğeri ise kendisine ait olmasına rağmen bu kişilerin kim olduğunu bilemiyor.
Bu örnek beynimizde saniyeler içinde gerçekleşen yüzleri tanıma işleminin ne kadar büyük bir nimet olduğunu anlamak için yeterlidir.
İnsan yüzünde gizlenmiş bilgi sağlayan sistem
Bu konu bilim adamları için de önemli bir araştırma kaynağı olmuş ve yüzümüzde beynimizin okuyup, anladığı bir barkod sistemi olduğu anlaşılmıştır. Araştırmayı yürüten bilim adamlarından Dr. Dakin, “Bu şekildeki yatay bilgi çizgileri, süpermarket barkodlarını anımsatmaktadır” diyerek bu kod sistemine dikkat çekmiştir.
İnsan yüzünde, 2 göz, 2 kulak, bir burun, ağız, çene, alın ve yanaklar vardır. Bu özellikler dünyadaki 7 milyarı aşkın insanın her birinde aynıdır. Ancak bu aynılığa rağmen yüzümüzde diğer insanlardan farklı görünmeyi sağlayan şekiller ve desenler bulunur.  İşte beynimiz bu şekilleri bir barkod gibi algılayıp, tanıyarak çok kalabalık bir ortamda bile kişileri ayırt edebilir.
Beyinde her yüzü ayrı ayrı tanımlayacak bir tarama sistemi vardır. Kişilerin mimikleri analiz edilir ve beyinde işlenir. Bütün bu işlemler beynin görsel korteks denilen bölgesinde gerçekleşir.  Birden fazla görüntünün beynin görsel korteksinde işlendiği durumlarda, farklı görüntüler içerisinden barkodu ayırt etmek çok kolaylaşır ve bu sayede de yüzün görüntüsü beyinde değişmez.
Beynimizin ilk olarak algıladığı kaşlarımız, dudaklarımız ve gözlerdir. Yatay bir çizgi oluşturan bu özellikler, siyah ve beyaz renklerde olacak şekilde beyinde kodlanır.
Cilt ve yanaklar parlak oldukları için beyaz, dudaklarımız kaşlarımız ve göz çukurlarımızın da daha koyu renkli olmaları nedeniyle siyah olarak kodlanmaktadır. Yüz tanıma saniyelerle sınırlı bir hızda gerçekleşen muazzam bir olaydır.
Bilim adamları yüzdeki bu barkod sisteminin “daha iyi yüz tanıma yazılımları” geliştirmek açısından çok önemli olduğunu bildirmektedirler. Yüz tanıma programları her ne kadar ilerlemiş olsalar da, kalabalık alanlarda yüzleri tanımada henüz pek başarılı değillerdir. Ancak yüzdeki bu kod sisteminin taklit edilmesiyle birlikte, polislerin havaalanında suçluları tespit etmesine yardımcı olacak özel kameraların gelişmesi de sağlanmış olacaktır.
Sevdiğimiz, tanıdığımız, bildiğimiz insanları ve hatta kendi yüzümüzü tanıyabilmemiz bizler için çok güzel bir nimettir.
Aynaya baktığınızda kendinizi tanıdığınızda, annenizin o güzel, şefkatli yüzünü gördüğünüzde, çocuğunuzun masumluğundan içiniz coştuğunda hemen Allah’a size verdiği bu nimet için şükredin.
Eksikliğinde önemi anlaşılan bu nimetin hakkını tam verebilmek ise Allah’ın istediği gibi bir ahlaka sahip olmakla mümkündür.

Emine Deniz TANIK