29 Mayıs 2014 Perşembe

'ALLAH, SABREDENLERİ SEVER'

"Bir adım daha atabilseniz neler olurdu?"

İş, ev, okul, ailemiz ya da kendimizle ilgili gün içinde sürekli bir şeyler düşünürüz. Dışarıdan bakanlar anlamasa da aslında kafamız sürekli meşguldür, beynimiz düşüncelerle dolup taşar. 
Peki bu düşüncelerden ne kadarı faydalı, ne kadarı gerekli? 

Bunu anlamak için düşüncelerimizi kontrol altında tutabilmeli yani ne düşündüğümüzün farkında olmalıyız.
Peki sabah kalktığımız andan itibaren düşüncelerimize tam hakim olmamız mümkün mü? 

Artık Ankara'daki Belde - Olay gazetesinden de makalelerimi takip edebilirsiniz inşaAllah


                           http://www.beldegazetesi.com/author_article_detail.php?article_id=377


26 Mayıs 2014 Pazartesi

Peygamberimiz (sav), İslam ahlakının dünyaya hâkim olacağını müjdelemiştir. Bu hakimiyet, Hz. Mehdi (as) devrinde bu yüzyılda olacaktır

Yemin ederim ki Allah, MUTLAKA BU DİNİ HÂKİM KILACAKTIR. Öylesine ki, yalnız başına bir atlı, Allah'tan ve sürüsüne kurt saldırmasından başka hiçbir şeyden endişe etmeksizin San'a'dan Hadramut'a kadar emniyetle gidecektir. Ne var ki, siz sabırsızlanıyorsunuz. (Buhari, Menakıb 25. İkrah 1. Ebû Dâvûd, Cihad 9)
 
Müslim ve Tirmizi'de şu ziyade vardır:

Güzel Konuşmak Değil Asıl Olan Güzel Ahlakı Uygulamakta Kararlı Olabilmektir

Etrafınızda pek çok güzel konuşan insan vardır. Bu kişilerin çok isabetli teşhisleri olabilir, en doğru, en akılcı çözümleri sunabilirler hatta konuşmalarında her yönden tam bir mükemmellik olabilir. Güzel hedeflerden, en doğru olanı yapmaktan konuşan bu kişiler bunda çok kararlı ve istekli gibi davranabilirler.
Bu elbette güzeldir ancak önemli olan anlatılanları uygulamaktır. Kimi insanlar çok güzel konuşmalarına rağmen, konuşmalarındaki coşku ve kararlılığı hayata geçiremeyebilmektedirler. Sözleriyle tavırları birbirini tutmayan insan tipini Allah Kuran’da bizlere şöyle bildirmiştir:

Somali : Birliğe Giden Yol

Türkiye’nin dış politikasındaki çok büyük değişim ve evrensel bakış açısı Türk Dış İşleri Bakanı’nın Sarkozy’e verdiği cevapla özetlenmişti: 
 
Fransa Eski Cumhurbaşkanı Sarkozy, “Afrika’da nereye kafamı çevirsem Türkiye’yi görüyorum.” 
 
Ahmet Davutoğlu “ Darusselam’daki (Tanzanya) elçilik binamızı öyle görkemli yapınız ki, Sarkozy taa Paris’ten görsün!..” 
 
Türkiye Afrika boynuzunda yeni bir mantalitenin temellerini atıyor. Geçen yüzyıl başlarında reel politiğin zorluklarına dayanamayarak terk ettiği coğrafyalara keskin ve daha güçlü geri dönmeye çalışıyor.

22 Mayıs 2014 Perşembe

Ekonomik Kriz Sokaklara Dökülmekle Çözülemez

Yakın zamanın en şiddetlilerinden olan küresel ekonomik kriz, beklenmedik bir anda başladı ve “bitiyor, bitti, hafifledi” temennilerini boşa çıkarak 2007’den beri artarak devam ediyor. Anlaşmalar yapılıyor, kurtarma paketleri açıklanıyor ancak sonuç değişmiyor. Her ülke farklı bir yöntem deniyor ancak sorun hallolmuyor ve güçlü-güçsüz dünya çapında tüm ülkeler bu krizden olumsuz anlamda etkilenmeye devam ediyor.

Batı ile Rusya Arasında Bir Ülke: UKRAYNA

Yanukoviç’in Avrupa Birliği ile ortaklık anlaşmasını imzalamayı reddetmesi Ukrayna’da büyük kitlesel protestoları tırmandırmıştı. Barışçıl amaçla başlayan gösterilere kısa süre sonra şiddet dâhil oldu. Polis kalkanları, taşlar, Molotof kokteylleri, gaz bombaları gösterilerin ayrılmaz parçaları oldu. 
 
Medyaya yansıyan bu görüntüler çoğu zaman göstericilerin amaçlarının bile önüne geçti.

Islam’da Şiddetin Hiçbir Şekilde Yeri Yoktur

İslam dini hem akla hitap eden, hem vicdana hitap eden, her şeyin en mükemmelini isteyen bir dindir. Dinimizin pratik olarak yaşanması önemlidir. Mesela, bir insan “dini yaşıyorum” dese yeterli olmaz, bunu anlatması ve bütün hayatıyla göstermesi gerekir. Akılcılık, kararlılık, samimiyet, derin düşünme ve analiz gücü gibi niteliklerini göstermezse bu, bambaşka bir etki yapar.

Ülkemizde ise son dönemde yaşanan gelişmelerle daha aydın ve aklı başında bir Müslümanlık anlayışı oluşmuştur. Diğer ülkelere nazaran çok daha kalitelidir.

Kuran’a göre savaş, yalnızca can, mal, ırz güvenliği tehlikeye düştüğünde ancak bir savunma amacıyla yapılabilir.

19 Mayıs 2014 Pazartesi

İslam Dünyası İçin Örnek Bir Ülke: TÜRKİYE

Günümüz Müslümanlarının yaşadığı coğrafyaya bakılacak olunursa, Batı Afrika’dan Uzakdoğu’ya kadar yayılan geniş bir alan göze çarpar. Bu coğrafya büyük yeraltı zenginliklerine sahip. Sermaye ve teknik alt yapı konusunda son derece iyi durumda olan ülkeler de var. Tarımsal üretime uygun bereketli topraklar da oldukça fazla. Buralarda nüfus açısından da bir sıkıntı yok. Fakat İslam ülkeleri böyle geniş imkânları olmasına rağmen dünya ekonomisinde ve siyasetinde lider konumda değiller. 

İstediğimiz Kader Ve Allah’ın Takdir Ettiği Kader

Her insan daha iyiye ve güzele ulaşmak için hep birşeyler ister;kendine göre idealleri olur, bunları elde etmek için çalışır, çabalar, tabi ki bu sırada önüne engeller de çıkabilir. Bazı kişilerböyle durumlarda hemen ümitsizliğe kapılarak, “Neden olmadı?”, “Neden böyle oldu?” diyerektelaşlanabilir. Birçok kişinin alışkanlıkla karşıladığı ve hatta zararsız gibi gördüğü bu düşünme tarzı aslında insanı büyük bir yanılgıya sürükleyebilir.

Soma ve Türkiye’nin yüzleştikleri

Felaketler zamansızdır, çoğu zaman ani ve sinsidir. Ardından zor dönemleri getirir. O zor dönemler, insanların ortak bir duyguyu paylaştıkları, ortak düşündükleri zamanlardır. İşte Türkiye, Soma faciası ile şu anda böyle bir dönemden geçiyor. 
 
Yaşamını yitirenleri, birer birer kazılan mezarları, maden ocağının girişinin önünde oğullarını, babalarını, eşlerini bekleyenleri izlemek kolay değil elbette. Şu bir gerçek ki Türkiye ciddi bir sınavdan geçiyor.

16 Mayıs 2014 Cuma

Nasıl Mı Mutlu Olursunuz?

“Gerçekten çok iyi bir insan”...

Bu kavram birçok insan için önemlidir ve yaşantısını olumlu yönde şekillendirebilir ancak iyi bir insan olmak yeterli midir?

İyi insanlar ve iman eden insanların genel ahlaklarındaki farklılıkların ortaya konması bu sorunun cevabını daha açık şekilde ortaya koyacaktır.

Yasaklar yıpratıcı, özgürlükler uzlaştırıcıdır

Teknolojiden yoksun II. Dünya Savaşı döneminde Sovyetler Birliği halkı tümüyle izole bir hayat yaşıyordu. Sayısız kitap ortadan kaldırılmış, basın sansürlenmiş, dış dünyaya ait haberler tek bir kaynağa bağlanmıştı. Bir dünya savaşı sürüyordu ama Sovyet halkı bunun kapsamını hiçbir zaman bilemedi. Çekoslovakya’ya Sovyet askeri çıkarma yapmış ve büyük çatışmalar gerçekleşmişti. Fakat Sovyet halkına, askerleri çiçeklerle karşılayan bir Çekoslovakya resmedilmişti. Kimsenin buna inanmak dışında bir seçeneği yoktu. 

Irkçılık, katliam, nefret, vahşet = Faşizm...

Irkçı cinayetler zaman zaman gündemde yer alıyor ancak yeteri kadar yankı uyandırmıyor ve konunun önemi tam anlaşılmıyor gibi görünüyor. Örneğin Almanya’da 8’i Türk 10 kişi, NSU isimli Neonazi terör hücresi tarafından, 2000-2007 yılları arasında katledilmişti. Davası hala süren bu katliamın çok sayıda benzeri var.
Hemen hemen bütün Avrupa’da aşırı sağ yükselişte görünüyor ancak kimi hükümetler kesin çözümler almak yerine bunu oy artırma yolu gibi görerek illegal örgütlenmeleri adeta teşvik ediyorlar.

9 Mayıs 2014 Cuma

Yaratıcımız bizden ne istiyor?

Anlamadığı için Kuran’ı okumadığını iddia edenler, vakit bulamadığını söyleyenler ya da Kuran’ı zaten biliyorum diyenler…
Bütün bu insanların ortak noktası Kuran’ı terk etmiş olmaları.
Peygamberimiz (sav)’in kavminden tek bir şikayeti vardı, bu şikayet Furkan Suresinde şöyle bildirilmiştir:
Furkan Suresi/30- Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terk edilmiş (bir Kitap) olarak bıraktılar."

8 Mayıs 2014 Perşembe

Ülkemizde Komünist İllegal Hareketlere Geçiş Yoktur

Komünizmin artık bittiği yönündeki söylemler, sözde milletimizi bir yanıltma planıdır. Bu kirli plana göre, beklenmeyen komünizm tehlikesi bir anda kapıya dayanacak ve fark edildiğinde iş işten geçmiş olacaktır.
  • Sinsi komünist planlar hangi yöntemlerle bozulur?
  • Sayın Adnan Oktar bu tehlike hakkında neler söylemiştir?

Yoksa Sevgi Bitiyor mu?

Sevgiyi aradığını söyleyen hemen herkes aynı konudan şikayetçi: Sevginin bitmesinden, gerçek sevgiyi yaşayamamaktan…
Bu kadar çok peşinde koşulurken, herkes sevgiyi ararken, bu konuda büyük beklentiler içindeyken neden gerçek sevgi yaşanamıyor?
Neden insanlar aradıkları sevgiyi bir türlü bulamıyorlar?

Tüm dünyanın tanıdığı değerli İslam alimi, canımız Sultanımız Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri, 7 Mayıs 2014 günü ahirete intikal etti

92 yaşında vefat eden Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri tüm dünyada milyonlarca kişinin çok sevgili hocası, yol göstericisi, öğretmeni ve rehberiydi. Yüksek kimya mühendisliği eğitimi almıştı ve Arapça, Türkçe ve İngilizce dillerini biliyordu. Çok genç yaşlarından itibaren İslam’ın barış dolu mesajını tüm dünyaya yayma görevini üstlendi. Dünyanın her yeriyle bağlantıya geçti ve bu çalışmaları sırasında çok sayıda izleyeni ve seveni oldu. Onun talebeleri arasında dünyanın farklı ülkelerinden ünlü Krallar, Prensler ve Prensesler, Başbakanlar, Devlet Başkanları yer alıyordu. Dinler arası işbirliğine büyük önem verdi ve farklı dinlerin temsilcileriyle dostane ilişkiler kurdu, çok sayıda Hıristiyan ve Musevi din adamıyla görüştü. Hatta 2011 yılında Papa XVI. Benedict, Kıbrıs’ta kendisine özel bir ziyarette bulundu. Tüm hayatını adadığı Allah’ın güzel mesajını yayma görevini son anlarına kadar sürdürdü ve akciğer, kalp yetmezliği rahatsızlıkları sonrasında nihayetinde Rabbimiz olan Allah’a kavuştu.