22 Mayıs 2014 Perşembe

Ekonomik Kriz Sokaklara Dökülmekle Çözülemez

Yakın zamanın en şiddetlilerinden olan küresel ekonomik kriz, beklenmedik bir anda başladı ve “bitiyor, bitti, hafifledi” temennilerini boşa çıkarak 2007’den beri artarak devam ediyor. Anlaşmalar yapılıyor, kurtarma paketleri açıklanıyor ancak sonuç değişmiyor. Her ülke farklı bir yöntem deniyor ancak sorun hallolmuyor ve güçlü-güçsüz dünya çapında tüm ülkeler bu krizden olumsuz anlamda etkilenmeye devam ediyor.


Peki neden bütün olanaklar seferber edilmesine, konusunda uzman kişilerin sürekli çözüm üretmelerine, yeni yeni yöntemler denenmesine rağmen kriz durdurulamamaktadır? Bunun sebebi ekonomi konusundaki bilgisizlik midir? Yeterince düşünülememesidir?

Elbette ki hayır!

Kişisel planlar yapmak yerine iyiliği ön planda tutmak

Kemer sıkma politikaları izlenmesi, parlamento toplantılarında ekonominin ön planda olması, yeni birlikler kurulması gibi önlemlerin ilk anda ekonomik krize karşı etkili olacak gibi düşünülebilir ama bunlar sadece birer temenniden ibarettir. Buna en net örneklerden biri olarak Avrupa Birliği ülkelerinde yaşananları verebiliriz. Borç kriziyle ve işsizlikle mücadele eden İspanya, vergi zamları nedeniyle karışan İrlanda, borç yükü altında ezilen Portekiz ve kemer sıkma politikaları nedeniyle halkın ayaklandığı Yunanistan bu ülkelerden sadece birkaçı.

Bir zamanlar güçlü olduğu düşünülen Avrupa Birliği şu ana kadar ekonomik krize hızlı çözüm olacağını düşündüğü birçok yöntem denemiştir ancak bunların hiçbiri başarılı olamamış ve ardı ardına sadece şirketler, bankalar değil belki de dünya tarihinde görülmedik şekilde ülkeler iflas etmeye başlamıştır.
“Avrupa Birliği çok sorunlu oldu, en iyisi bankaların denetimi için başka bir kurul oluşturalım yeni bir birlik kuralım” gibi girişimler de sorunu çözümlemeyecektir.

Küresel ekonomik krizi anlaşmalarla, bütçe görüşmeleriyle ya da sokaklara dökülüp protesto ederek çözmek mümkün değildir. Detaylı analizler yapılarak hazırlanan ekonomi raporları, para piyasaları hakkında yapılan yorumların çoğu krize akılcı ve kalıcı bir çözüm bulmaktan uzaktır.
Güçlü atıldığı söylenen ekonomik adımların hiçbiri, Allah’ın istediği şekilde hareket edilmezse sonuç vermez.
Allah ticarette de yani hayatın her alanında güzel ahlakın yaşanmasını istemektedir ve bakıldığında krizin temelindeki eksiklik Kuran ahlakının yaşanmamasıdır.

Allah’tan korkan ve vicdanıyla hareket eden insanlardan oluşan bir toplumda herkes birbirine yardım eder, güçlü zayıfı ezmez, zengin fakiri kollar ve onların da rahat etmesi için imkanlarını seferber eder. Böyle bir ahlak olduğunda elbette ki toplum kalkınır ve huzur oluşur.

Kuran ahlakı yaşanmayan bir toplumda ise insanlar gelecek korkusu içinde yaşarlar, umutla yaşamazlar aksine her an olumsuz beklentiler içindedirler. Başkalarıyla paylaşmak ve infak etmek yerine, fakirlik korkusuyla birikimlerini kendilerine saklarlar. Bütün bu endişeler sonucunda bankalarda ya da kişisel yerlerde saklanan para üretime dahil olmadığı için piyasalarda para dolaşımı olmaz ve bunun sonucunda mali sıkıntılar başlar. Üstelik bekletilen paralar üretim yapılmamasıyla birlikte artan enflasyon nedeniyle değerini yitirir, bereketi kalmaz.

Geleceğe dair beklentiler olumlu olsa yani Allah’a güvenilip tevekkül edilse üretim de artar ve yatırımlarda da ciddi artış olabilir. Bu artış piyasaya canlılık olarak yansır, işsizlik sorunu hallolur ve zengin-fakir uçurumu da yok olur. Ancak belirsizlik düşüncesi ve beklentilerin olumsuz olması yatırımları da engellemektedir. Tabi ki buna bağlı olarak üretim ve tüketim dengelenmediği için, piyasalarda hareketlenme olması ve insanlarda güven duygusunun oluşması da mümkün olmamaktadır.

Emek harcamadan para kazanma düşüncesi, gelir dağılımı eşitsizlikleri, bencillik, infaktan kaçınmak, cimrilik ve daha birçok ahlaki çöküntü temelli sorunlar ekonomik krizin şiddetini artırmaktadır. Toplumlarda ahlaki kalkınma olmadığı sürece de bu devam edecektir.

Ancak güzel ahlak yaşandığında tam bir ferahlık oluşur. Unutulmamalıdır ki iyilik edenler iyilik bulurlar çünkü Allah “... İyilik edenlerin aleyhinde bir yol yoktur... (Tevbe Suresi, 91)” buyurmaktadır. Mülk üstün güç sahibi Rabbimiz Allah’ındır. Bereketi veren, zorlukları gideren Allah’tır, yardım O’ndan istenir. Saklanan para, faiz indirimi, protestolar değil, ekonomik krizi herşeyin hakimi olan Rabbimiz Allah kaldırır.


EMİNE DENİZ TANIK