8 Mayıs 2014 Perşembe

Yoksa Sevgi Bitiyor mu?

Sevgiyi aradığını söyleyen hemen herkes aynı konudan şikayetçi: Sevginin bitmesinden, gerçek sevgiyi yaşayamamaktan…
Bu kadar çok peşinde koşulurken, herkes sevgiyi ararken, bu konuda büyük beklentiler içindeyken neden gerçek sevgi yaşanamıyor?
Neden insanlar aradıkları sevgiyi bir türlü bulamıyorlar?

Neden evlilikler genelde mutsuzluk üzerine kurulu oluyor ve hatta bir süre sonra boşanmayla sonuçlanıyor?
Sevgiye ulaşmak bu kadar zor mu?
Yoksa sevgi bitiyor mu?
Bu soruların cevaplarını vermek için genel olarak evliliklerin ne durumda olduğuna bir bakalım:
-2011 yılında Türkiye genelinde 120 bin 117 boşanma oldu.
-2012 yılında ise bu oran daha da arttı ve 124 bine yaklaştı.
-2013 yılında ise ülkemiz genelinde evlenmeler %0,6 azalırken boşanmalar %1,6 arttı.
-Batı’da ve Amerika’da da durum hiç farklı değil hatta boşanma oranları çok daha düşündürücü boyutlarda ve %50’ye yaklaşıyor.
Bütün bu istatistiklerin gösterdiği gerçek çok açık: Tüm dünya sevgisizlik belasına kapılmış durumda, insanlar gerçek sevgiyi arıyorlar ancak bulamıyorlar…
Peki neden?

Üzerinde düşünülmesi gereken önemli gerçek
Çok popüler gibi görünen kişiler de dahil olmak üzere yalnızlık bir bela gibi birçok insanı sarmış durumda.
Çok fazla arkadaşı olan, sosyal medyada tanınan, televizyon showlarına, haber programlara katılan, işlerinde çok başarılı bilinen ya da çok zengin, çok güzel kişiler de aslında çok yalnızlar.
Bu kişilerin de sevgi ihtiyacı içinde oldukları konuşmalarında, mesajlarında hemen görülüyor.
Gazetelerde, kitaplarda, televizyon programlarında, şarkılarda ve dost sohbetlerinde sürekli sevgiden bahsediliyor ama düşündürücü olan birçok kişinin gerçek ve kalıcı sevgiyi elde edememekten yakınması.
Daha da düşündürücü olan ise bu kişilerin gerçek sevginin elde edilememesinin sebebini neredeyse hiç düşünmemeleri.

Sevgi eksikliği nasıl giderilir?
Kuran ahlakını tam olarak bilmeyen ya da yaşamayan insanlar gerçek sevgiyi nasıl elde edeceklerini de bilemezler.
“Bu önemli eksikliğin nasıl giderileceği” sorusunun cevabını bulmak için yapılması gereken çok kolay: Allah için yaşayan insanlar ile, nefisleri için yaşayanların sevgi konusundaki ölçülerini karşılaştırmak.
İşte bu kıyas ile ikinci grubun neden sevgiden yoksun kaldığı hemen anlaşılır.
Bu gibi insanlar herşeyden önce sevecekleri kişiyi seçerken ahlak güzelliği yerine fiziksel güzelliğe öncelik verirler.
Oysa bir insanı fiziksel özelliklerine göre sevmek demek, onu ancak birkaç sene sevmek ve yaşlanmaya başladığında ya da başına herhangi bir kaza vs. gelip de bu güzellik bozulduğunda artık sevmekten vazgeçmek demektir.
Müslümanlar ise sevgide, kişinin Allah'a olan bağlılığının, sevgisinin delillerini görmek isterler. Ahlakı güzel olmayan bir insan fiziksel olarak ne kadar mükemmel olursa olsun, o insana karşı gerçek bir sevgi ve muhabbet duymazlar.

Kalplerde sevgi oluşturan Allah’tır
Dünyevi şartlara ve nefse bağlı her sevgi kısa sürede bitmeye mahkumdur, çünkü insan nefsi eninde sonunda en etkileyici güzelliklerden bile bıkacak şekilde yaratılmıştır.
Allah korkusuna ve sevgisine bağlı bir sevgi anlayışı yerine, nefsani sevgiyi tercih edenlerin birbirlerini gerçek anlamda sevmediklerini anlamaları için uzun bir süre geçmesi de gerekmez.
Bu insanlar herhangi bir acizlik gördükleri anda, karşılarındaki kişinin aslında zihinlerinde büyütüp hayran oldukları insan olmadığının da farkına varırlar.
Bu tür bir sevgi, daha en başından çürük temellere oturtulmuş ve biteceği baştan belli bir anlaşma gibidir.
Güzellik bir kaza ya da yaşlanma sonucu kaybedildiğinde, ya da maddi bir krizle zenginliğin sağladığı rahatlık ve güven sona erdiğinde bu gibi kişilerin birbirlerine olan "sevgi" isimli anlaşmaları da biter.
Birbirlerinin bencil davranışlarına ve kötü ahlaklarına belli bir süre dayanabilen bu gibi insanlar neredeyse en büyük düşman haline gelirler.
Sevilmeyi sevginin gerçek sahibi olan Allah'tan istemek yerine, insanlardan bekleyen kişiler, tüm hayatları boyunca gerçek sevgi yerine onun taklidiyle karşılaşıp hüsrana uğrarlar.
Gerçek ve kalıcı sevgiyi elde edebilmek, öncelikle sevgiyi kalplere ilham eden Rabbimiz Allah'ın hoşnutluğunu elde etmeye çalışmakla mümkün olabilir.
İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır. (Meryem Suresi, 96)
Sevgiyi yaşayabileceğim insanlar yarattığı için Allah’a sonsuz şükürler olsun. Herkesin gerçek sevgiyi yaşaması dileğiyle…

Emine Deniz Tanık