29 Kasım 2013 Cuma

NEDEN ZOR OLANDA ISRAR EDİLİYOR?

Çevrenizdeki insanların gittikçe daha bencil, egoist ve sabırsız hale geldiklerini mi düşünüyorsunuz? 
-İnsanlar sevgiyle değil de çıkar beklentisiyle mi dostluklar kuruyorlar?
-Sevgi sözcüklerini rahatlıkla kullanan, affedici, fedakar, olaylara olumlu yaklaşan, herşeyde güzellik arayan insanların sayısında azalma mı var?
-Peki ya kızgın, kindar, bağışlayıcılıktan uzak, katı insanların sayısında dikkat çekici bir artış mı var?

Birçok insanın bu sorulara “evet” cevabını vermesi üzerinde düşünülmesi gereken çok aciliyetli ve önemli bir durum.

Sevgisizlik neler kaybettirir?
Sevgisizlik, -bazı kişiler tarafından her ne kadar önemsenmese de- insanın hem bedeninde hem ruhunda çok ciddi tahribata neden olan bir beladır. Sevgi eksikliğinin yıpratıcı etkisiyle birlikte üzgün, hemen sinirlenebilen, gücü alınmış, hayata küsmüş, şevkini kaybetmiş, yorgun görünümlü güzel ahlaktan tamamen uzak insanlar ortaya çıkar.
Bu gibi kişilerin yüzlerindeki hüzün, ciltlerindeki donukluk, gözlerindeki fersizlik de çok dikkat çekicidir. Kendisinden başka kimseyi sevemez hale gelen bu insanlar için dünya bir süre sonra anlamsızlaşmaya başlar. İşte bu Allah’ın dünyada var olacağını Kuran’da bize bildirdiği azap şekillerinden biridir.
"Şüphesiz zulmedenlere bundan önce de bir azap vardır; ancak onların çoğu bilmiyorlar." (Tur Suresi, 47)
Böyle insanlar ciddi bir huzursuzluk ve gerginlik içinde yaşarlar ancak bunun nedeninin sevgisizlik olduğunu çoğu zaman anlayamazlar.

Sevgiden ve sevilmekten sevinç duyar hale gelmek
İnsan ruhu sevmekten ve sevilmekten zevk alacak gibi yaratılmıştır. Ruhumuz herşeyde sevilmeye layık özellikleri arayıp bulmak ister, insanlarda sevgi, şefkat ve coşku meydana getiren yönleri görmek ister. Bunları bulduğu anda ise gerçek sevgi yaşanır.
Aslında herkes sevgiyi kolayca yaşayacağı, yüzünde huzur olan, bencil ahlaktan uzak insanları çevresinde görmek ister ne var ki kendileri güzel ahlakı yaşamayan insanların aradıklarını bulmaları da mümkün değildir. Çünkü Allah gerçek sevgiyi ancak güzel ahlakta sebat gösteren, zorluklara rağmen yılmayan, sürekli daha güzelini arayan insanlara nasip eder.
Sevgisizlik beraberinde güvensizliği ve huzursuzluğu da getirir. Kişisel güvensizliklerin yaygınlaşması ise toplumsal sorunların temelini oluşturur. Böyle insanların genelde sözlerine güvenilemez, zorlu anlarda hemen kendi çıkarlarını tercih ettikleri için vefadan uzaktırlar. Tahammülsüzlükleri onlarla bağlantı kurulmasını engeller. Kendi rahatlarını ön planda tutmaları, hırsları, paylaşmayı bilmemeleri mutsuzluklarının da kaynağıdır.

İnsanların birbirinden çekindiği, hoşgörünün, kardeşliğin, affediciliğin, paylaşmanın olmadığı bir toplumda huzurun yaşanması da elbette ki beklenemez. Ölçünün maddiyat olduğu bir toplumda sevgi değil hırslar ön planda olur, bencillik ön planda olur, gerilim ön planda olur.
Tam tersi bir ahlakın yaşandığı toplumda ise herkes birbirinin ihtiyacını gözetecek, dolayısıyla kimse kendi hakkını aramak durumunda kalmayacak, hatalar affedilecek bu ise huzuru beraberinde getirecektir.

Sevmekten, sevilmekten vazgeçmeyelim, kardeşliği teşvik edelim
Gerçek sevginin tek kaynağı vardır. Allah’a çok içten bir bir aşkla bağlanmak… İmanlı, Allah’ı candan seven bir insan Allah’ın sınırlarına büyük bir titizlik gösterir. Derin bir aşkla sevdiği Rabbimizi her an hoşnut etmek için vicdanına uygun hareket eder, dürüst, fedakar, vefalı bir insan olur.
Kolay olan sevgi iken, bağışlayıcılık, fedakarlık iken kötü ahlak özelliklerinin yaygınlaşması acil olarak önlem almamız gereken bir durum. 
Allah, canımız ülkemizde muhteşem imkanlar, bereketli topraklar, kalbi güzel-ruhu güzel insanlar yaratıyor. Sonsuz şefkat ve merhamet sahibi olan Rabbimiz böylesine güzellikler yaratırken, üzerimizdeki her an nimetlerini artırırken zamanla bu güzelliklere duyarsız hale gelmek elbette ki hiç uygun olmaz. 
Sevgi, beraberlik ruhu içinde olmak Allah’ın inananlar üzerine farz kıldığı bir ibadet. Bu ibadeti aşkla, şevkle yerine getirirsek dünya üzerinde sadece müslümanlar değil inanan inanmayan herkes rahat eder.
Gelin şu andan itibaren hep birlikte çevremizde sürekli sevgi sözcükleri kullanalım. Sinirlenmeye sebep oluşturacak bir ortam olduğunda kızgınlığımızı yenelim, hatta bir aşama daha ileri gidip buna rağmen güzel söz söyleyelim. Paylaşmayı, affediciliği kendimiz yaşayarak çevremizdekilere gösterelim. Kendimizden önce başkalarının huzurunu, başkalarının keyfini gözetelim.
Emine Deniz TANIK