3 Şubat 2014 Pazartesi

Kadınlar ve İslamiyet

Dinimiz hakkında birçok insanda var olan bilgi eksiği ya da bilgi yanlışlığı, her konuda olduğu gibi kadınların hakları ve Kuran’da kadının önemi konusunda da ortaya çıkıyor. Kuran’da kadına verilen değere dair ayetler ya bilinmiyor ya da yanlış yorumlanıyor. Bu ayetlerdeki hikmetleri anlamayanlardan kimileri ya  ayetleri kendince feminist bir bakış açısıyla değerlendiriyor ya da yüzeysel.
Bu kişilerin yani kadın-erkek eşitliği, erkeklerin kadınların hakimi gibi gösterilmesi, kadınların korunup-kollanması benzeri konularda kendilerince İslam’a yönelik eleştiriler getirmeye çalışanların sorunu ortaktır. Kuran’a göre düşünmemektedirler. Eleştirilerinde temel aldıkları, ayetlerde bildirilenler değil hurafelerdir.
Kadın, Kuran ayetlerinde sürekli olarak korunmakta, gözetilmekte, maddi ve manevi mağduriyet yaşamayacağı haklarla desteklenmektedir. Zor yükümlülüklerin genel olarak erkeklere verilmiş olmasının nedeni kadınların korunmasıdır, “erkeğin kadına egemenliğinin” değil.
Kuran’da kadınlar övülür ve hukuk olarak da hep önde tutulur. Kadın çalışmakla yükümlü tutulmamıştır, bir erkek onu zorla çalıştıramaz ama erkekler Kuran’a göre ailelerine bakmakla yükümlü kılınmışlardır.
Ayetlere göre kadın boşandıktan sonra da maddi güvence altına alınmakta örneğin kadınlara verilen mallar boşanmayla birlikte geri alınamamakta, kadınların barınmaları da sağlanmaktadır.
Kuran’da kadınlara zorla mirasçı olunması yasaklanmış, annelere karşı özel hürmet gösterilmesi gerektiği de Müslümanlara tavsiye edilmiştir.
Erkekler kadınların hakimi değil, onları gözetip koruyan kişilerdir:
Allah’ın, bazısını bazısına üstün kılması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde ‘sorumlu gözeticidir’... (Nisa Suresi, 34)
Allah ayette bildirildiği üzere erkeği kadını korumakla, kollamakla görevlendirmiştir. Nitekim bu ayette geçen “kavvam” kelimesinin Arapça anlamı, “koruyucu, kollayıcı, gözetici” demektir.
Bütün bunların yanısıra Allah ayetlerde “mümin erkekler ve mümin kadınlar” olarak bildirmekte yani kadın ve erkek ayrı tutulmamaktadır. Üstünlük kadın ya da erkek olmaya değil, sadece takvaya yani samimiyete, Allah korkusuna, Allah yolunda gösterilen çabaya, derin imana göredir:
“Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır.” (Hucurat Suresi, 13)
Kadınlarla ilgili olarak İslam’da yanlış uygulamaların olduğu zannına kapılan insanların bir hatası da kadınlarla ilgili hadisleri yanlış değerlendirmelerdir. Hadis olduğu iddia edilen bazı sözlerde kadınlar “zararlı bir fitne”, “şeytanın ağı” gibi tanımlamarla nitelendirilebilmektedir. Ancak elbette ki “Dünyanızdan bana üç şey sevdirildi: güzel koku, saliha kadın, gözümün nuru olan namaz. [Nesâî, İşretu’n-Nisâ 1, (7, 61).]” diye bildiren mübarek Peygamberimiz (sav)’in kadınlar için böyle tanımlamalar yapmış olması mümkün değildir. Nitekim kadına verilmesi gereken değeri anlatan, kadının emanet olduğunu, el üstünde tutulması gerektiğini bildiren birçok hadis vardır.
Genel olarak hadisleri değerlendirirken önemli olan konu Kuran’a uygun düşünülmesidir. Kadınlarla ilgili olarak bildirilenler incelenirken de yapılması gereken Kuran ayetlerindeki karşılıklarına dikkat etmektir. Ayrıca bu tarz konularda tüm kadınları içine alan genellemeler yapmak da doğru olmaz. Muhtemelen hadislerde bahsi geçenler Allah’a karşı isyankar, zulmeden, kötü ahlakta ısrarlı olan kadınlardır. Bu kişiler “kadın” oldukları için değil, “kötü ahlaklı insanlar oldukları için” yerilmektedir.
Peygamberimiz (sav) kadınları her zaman Allah’tan bir nimet olarak görmüş, merhamet, sevgi ve saygıyla yaklaşmıştır:
Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, Allahü Teâlâ’nın size emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin! [Müslim]
En üstün mümin, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranan güzel ahlaklı kimsedir. [Tirmizi]
En iyi Müslüman, hanımına en iyi davranandır. İçinizde, hanımına en iyi davranan benim. [Nesai]
Peygamberimiz (sav) 1400 yıl önce haber verdiği bu gibi hadislerle Kuran ahlakında kadına nasıl özenli şekilde davranılması gerektiğini bize bildirmiştir. Ancak birçok insan bu gerçekten haberdar değil. Bizim yapmamız gereken Kuran’da kadına verilen değeri tam olarak ortaya koymak ve bunu gerek anlatımlarımızla gerekse de yaşantımızla bilmeyenlere göstermektir.

Emine Deniz TANIK